Odyologlar için Gelişimsel Dil Bozukluğu 2020
İçindekiler
Gelişimsel Dil Bozukluğu Nedir?
Dil ve konuşma gecikmesi terimi kapsayıcı bir olgu olarak görülürken, gelişimsel bir bozukluk olmaksızın, sadece dil ve konuşma gecikmesi (DKG) yaşayan çocuklar için “gelişimsel dil bozukluğu” terimini de kullanılmaktadır.
Son yıllarda normal işitmesi olan, sözel olmayan (non-verbal) zeka testlerinden yaşına uygun puanlar kazanan, açık nörolojik bir hasar veya hastalık konusunda yeterli kanıt göstermeyen ve otizm spektrum bozukluğu sınırları dışında olan ancak dil ve konuşma problemleri yaşayan çocuklar için “özgül dil bozukluğu” teriminin kullanmaya başlanmıştır. Birincil dil ve konuşma gecikmesi etiyolojisi konusunda ortak bir noktaya varılamamış olsa da gecikmeye neden olan bazı problemler araştırılmıştır. Birincil dil ve konuşma gecikmesi farklı biçimlerde ortaya çıkmaktadır. Gelişimsel dil ve konuşma gecikmesinde klinik bulgular ve değerlendirmelerde konuşmada gecikme vardır. Çocukların normal anlama, zeka, işitme, duygusal ilişkiler ve artikülasyon becerileri vardır. Dil ve konuşma terapisi müdahaleleri etkilidir. Prognoz (Gidişat) mükemmeldir. Çocuklar genellikle okul başlangıç yaşlarına doğru artık normal konuşurlar.
Okul öncesi döneminde, 50’den az farklı kelime üreten, 20-34 aylık arasındaki dil ve konuşma gecikmesi olan çocuklar ile ilgili bir çalışmada:
- Bu çocukların, üç yaşına kadar alıcı dil becerilerinin normal olduğunu ve dört yaşına kadar normal gelişim göstermeye devam ettiklerini, bununla birlikte büyük bir çoğunluğunu üç yaşına kadar ifade edici sentaks ve artikülâsyonda yaşıtlarına göre üçte bir oranında puanlar aldıklarını;
- ilk aşamada her ne kadar düşük ifade edici kelime dağarcığı şikâyeti ile başvurulmuş olsa da üç yaşından itibaren ifade edici kelime dağarcığı gelişiminde normal aralıkları yakaladıklarını;
- bu çocukların yaklaşık yarısının üç yaşları civarında sosyal becerilerde anlamlı eksiklikler yaşadıklarını, bu eksikliklerin ise basit bir iletişim gecikmesinden ziyade sosyal gelişimlerindeki immatüriteyi (hamlık) yansıttığını;
- üç yaşındayken ifade edici dil kusurları göstermeye devam eden bu çocukların %60’ının dört yaşına kadar hala iyileşme şanslarının olduğunu; fonolojik gecikmesi üç yaşına kadar devam eden bu çocukların üçte ikisinin, dördüncü yaşına kadar artikülasyon ve anlaşılabilirlik açısından önemli ölçüde geliştikleri belirtmiştir.
Çocuklar hem ifade edici hem de alıcı dil gecikmelerinin bir arada görülmesi ve/veya daha genel gelişimsel bozuklukların eşlik etmesi durumunda ise sonuçların ve genel gidişatın tahmin edilmesi daha açıktır.
İfade Edici Dil Bozukluğu ve Gelişimsel Dil Bozukluğu
Konuşmada gecikme vardır. Çocukların normal anlama, zeka, işitme, duygusal ilişkiler ve artikülasyon becerileri vardır.Bu dil bozukluğunu, erken çocukluk döneminde sık görülen, yaygın gelişimsel dil gecikmesinden ayırmak zordur. Dil ve konuşma terapisi müdahaleleri etkilidir. Aktif terapi müdahalesi gereklidir çünkü bu bozukluk kendiliğinden düzelmez.
Alıcı Dil Bozukluğu ve Gelişimsel Dil Bozukluğu
Konuşmada gecikme vardır. Artikülasyon ayrıca seyrek olarak gramersiz ve belirsizdir. Dil ve konuşma terapisi müdahaleleri diğer gruplara göre daha az etkilidir. Bu çocukların sözel olmayan (nonverbal) işitsel uyaranlara normal tepkileri vardır ancak normal sözel dil kapasitesinin gelişmesi nadirdir.
İkincil (Sekonder) Dil ve Konuşma Gecikmesi
Yapılan çalışmalarda ikincil dil ve konuşma gecikmesini ortaya çıkaran sebeplerin geniş bir yelpazeye sahip olduğu görülmüştür. Yapılan çalışmalarda ikincil dil ve konuşma gecikmesini ortaya çıkaran bazı gelişimsel bozukluklar olduğu bildirilmiştir. Konuşma ve dil gecikmesi altta yatan herhangi bir hastalık yoksa birincil olarak değerlendirilir. Ancak çocukta işitsel bozukluk, otizm spektrum bozuklukları, çocukluk apraksisi, selektif mutizm, serebral palsi, Down sendromu ve fragil X gibi genetik hastalıklar söz konusu ise ikincil konuşma ve dil gecikmesi olarak değerlendirilir.
Otizm Spektrum Bozukluğu
Çocuklarda konuşma gecikmesi (özellikle anlıksal yetiyitimi ile uyum gösteren), ekolali (tekrarlanan ifadeler), konuşmaların başlatılmasında ve sürdürülmesinde zorluk yaşama, hatalı zamir kullanımları gibi çeşitli konuşma anormallikleri vardır. Çocuklar, iletişim bozukluğu, azalmış sosyal etkileşim ve tekrarlayan davranışlar ile kısıtlı ilgi alanlarına sahiptir.
Serebral Palsi
Serebral palsili çocuklarda konuşma gecikmesi, dil kaslarının koordinasyonda güçlük veya spastisite, işitme kaybı, zihinsel gerilik veya serebral kortekste arıza gibi nedenlere bağlı ortaya çıkabilir.
Konuşma Dili Edinildikten Sonraki İşitme Kaybı
Telaffuzun netliğinde ve sözcük dağarcığının edinimi sürecinde bir azalmanın görülmesi ile birlikte konuşma ve dil kademe kademe etkilenir. Ebeveynler, 20 çocuklarının dinliyormuş gibi görünmediklerini veya dinlemekten çok konuşmayı ön plana çıkardıklarını bildirmektedirler.
568813 numaralı tez çalışmasından alıntı yapılmıştır.