1. Anasayfa
  2. Odyoloji

İşitme Testi Kaç Kez Yapılır?

İşitme Testi Kaç Kez Yapılır?
0

İşitme Testi Kaç Kez Yapılır? Kapsamlı Rehber ve Bireyselleştirilmiş Bilimsel Protokoller

İşitme Testi Sıklığını Belirleyen Temel Dinamikler

İşitme testlerinin yapılma sıklığı, bireyin tıbbi geçmişi ve mevcut durumu ile doğrudan ilişkilidir. Test aralıklarını kökten değiştiren temel dinamikler şunlardır:

  1. Yaş ve Gelişim Aşaması: İşitme testi sıklığı, bireyin içinde bulunduğu gelişimsel döneme göre farklılık gösterir. Bebeklik, dil gelişiminin gerçekleştiği nörokritik dönemi (0-4 yaş) içerir ve bu evredeki kayıpların erken tespiti, dil ve konuşma gelişimini korumak için zorunludur. İleri yaşlarda ise, presbiakuzi (yaşa bağlı işitme kaybı) ve cihaz adaptasyonu takibi ön plana çıkar.2
  2. Risk Faktörlerinin ve Maruziyetlerin Etkisi: İşitme kaybı risk faktörlerinin varlığı (örn. aile öyküsü, ototoksik ilaç kullanımı, menenjit), rutin tarama protokollerini, yoğun izleme gerektiren özel programlara dönüştürür. Klinik protokoller, bu risk faktörlerinin varlığında takip sıklığını günlük, haftalık veya aylık seviyelere kadar indirebilir.
  3. Hastalığın İlerleyici Doğası: Tanı konulmuş işitme kayıplarının (özellikle presbiakuzi gibi ilerleyici tipler) veya cerrahi/rehabilitasyon süreçlerinin (işitme cihazı adaptasyonu) takibi, test sıklığını artırır. Odyolog, işitme cihazı seçiminden ve hastaya adaptasyonundan sorumlu birinci derecede kişidir 1, bu da düzenli kontrol testlerini zorunlu kılar.

Kritik Dönem: Yenidoğan ve Yüksek Riskli Bebeklerde İşitme Taraması

Yenidoğan işitme taraması, kalıcı işitme kaybının erken tanı, tedavi ve rehabilitasyonuna imkan tanıdığı için ulusal çapta yürütülen kritik bir halk sağlığı programıdır.3 Yenidoğan tarama, genellikle popülasyonun en az %95’inin taranmasını hedefler.4

Rutin Tarama Protokolü

Türkiye Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı (UYİTP) çerçevesinde, işitme açısından risksiz olarak kabul edilen her yenidoğan bebeğe, taburculuk öncesinde Otomatik İşitsel Beyinsapı Yanıtı (AABR) testi uygulanır.3 Bu tarama, genellikle bebeğin yaşamının ilk aylarında en az bir kez gerçekleştirilen standart uygulamadır.

Yüksek Riskli Bebeklerde İki Aşamalı Zorunlu Takip

İşitme kaybı sıklığı, sağlıklı bebeklerde 1000 canlı doğumda 1-3 arasında değişirken, işitme kaybı açısından yüksek riskli kabul edilen bebeklerde bu oran 100’de 2 ila 4’e yükselmektedir.3 Konjenital işitme kayıplarının önemli bir kısmı (%50-70) kalıtsaldır.3 Bu durum, bu bebeklerde işitme kaybının geç başlangıçlı veya ilerleyici olabileceği anlamına gelir.

Bu nedenle, yüksek riskli bebekler, ilk tarama testinden “sağlam” sonucu almış olsalar bile, ek izlem protokollerine tabidirler. Yüksek riskli bebeklerin 6 aylık olduklarında kontrol amaçlı Referans Merkezlerinde ikinci bir işitme tarama testi yaptırmaları zorunludur.3

Yüksek risk faktörleri şunları içerir 4:

  • Ailede çocukluk çağı sensörinöral işitme kaybı öyküsü.
  • Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde 5 günden fazla kalma veya mekanik ventilasyon gereksinimi.
  • Menenjit veya TORCH enfeksiyonları (özellikle Sitomegalovirüs—CMV).
  • Kan değişimi gerektiren hiperbilirubinemi.

Sürekli İzleme Gerekliliği

Yenidoğan taramasının başarısı, dil gelişiminin nörokritik döneminde (doğumdan 4 yaşa kadar) işitme eşiklerindeki değişikliklerin sürekli gözetimini (surveillance) gerektirir.5 Örneğin, in utero CMV enfeksiyonu olan bebekler, kayıp olmasa dahi 3 yaşına kadar her 12 ayda bir odyolojik izleme tabi tutulmalıdır.5 Benzer şekilde, menenjit veya ciddi kafa travması gibi sonradan gelişen faktörlere maruz kalanlar, okul çağına kadar yıllık takip gerektirebilir.5

Bu akademik yaklaşıma göre, yüksek riskli bebeklerde işitme testi sayısı, okul çağına kadar her yıl tekrarlanarak artmakta ve bu da minimum iki testin çok ötesinde bir takip yükümlülüğü doğurmaktadır.

Aşağıdaki tablo, uluslararası klinik kılavuzlara dayalı olarak risk faktörlerine göre belirlenen izlem sıklığını özetlemektedir:

Yüksek Riskli Bebekler İçin Önerilen Tanı ve İzlem Sıklığı

Risk Faktörü SınıflandırmasıÖnerilen Tanısal Takip Zamanıİzleme Sıklığı
Ailede erken, ilerleyici işitme kaybı öyküsü9 aya kadarAile öyküsünün etiyolojisine ve ebeveyn endişesine bağlı 5
Yenidoğan yoğun bakımda (>5 gün) yatış / Ototoksik İlaç Kullanımı (>5 gün)9 aya kadarİşitsel beceriler ve konuşma gelişimine dair endişelere bağlı 5
Konjenital CMV EnfeksiyonuOluşumdan en geç 3 ay sonra3 yaşına kadar her 12 ayda bir (veya daha kısa aralıklarla) 5
Menenjit, Ensefalit veya Ciddi Kafa TravmasıOluşumdan en geç 3 ay sonraOkul çağına kadar her 12 ayda bir (veya daha kısa aralıklarla) 5

Çocukluk ve Ergenlik Döneminde Periyodik İşitme Değerlendirmesi

Çocukluk ve ergenlik döneminde işitme takibi, işitsel becerilerin gelişimini desteklemek ve gürültü kaynaklı erken hasarları tespit etmek üzere iki ana başlıkta ilerler.

Erken Çocukluk (4 Yaşa Kadar) Gözetimi

4 yaşına kadar olan çocuklarda öncelik, gelişimsel kilometre taşları ve fiziksel muayene yoluyla yapılan sürekli risk değerlendirmesi ve öznel değerlendirmelerdir.5 Bu yaş grubunda, objektif tarama testleri, yalnızca risk değerlendirmesi sonucunda atipik bir işitme durumu veya gelişimsel gecikme tespit edildiğinde devreye sokulmalıdır.

Adolesanlarda Yüksek Frekans Taraması Protokolü

4 yaşından itibaren ergenliğe kadar, Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) periyodik objektif (teknoloji tabanlı) işitme taraması yapılmasını önermektedir. Özellikle ergenlik dönemi (11-21 yaş), artan çevresel gürültüye maruziyet nedeniyle yüksek frekanslı işitme kaybı riski taşır.

Bu yaş grubunda, erken koklear hasarı (gürültü kaynaklı işitme kaybının ilk belirtileri) tespit etmek amacıyla, 6000 ve 8000 Hz frekanslarını da içeren ofis tabanlı odyometri testlerinin yapılması önerilir. Bu testlerin minimum sıklığı, bireyin yaşamının bu kritik evresinde üç kez yapılmasını gerektirir 5:

  1. 11 ile 14 yaş arası bir kez.
  2. 15 ile 17 yaş arası bir kez.
  3. 18 ile 21 yaş arası bir kez.

Bu proaktif yaklaşım, rutin konuşma frekanslarını etkilemeden önce başlayan, yüksek frekanstaki işitme eşiği kaymalarını (20 dB’den fazla) saptayarak erken müdahaleyi mümkün kılar.

Özel Klinik Protokoller: Ototoksisite İzleme Programlarında (OMP) Ultra Sık Testler

İşitme testi sıklığının tek bir yılda en yüksek seviyeye ulaştığı durum, Sisplatin veya Aminoglikozitler gibi koklear toksisiteye neden olabilen ilaçlarla tedavi gören hastalardır.6 Ototoksisite İzleme Programları (OMP), bu ilaçların neden olduğu hızlı ve kalıcı işitme kaybını, tedavinin etkinliğini bozmadan en erken aşamada tespit etmeyi amaçlar.7

Farklı İlaç Sınıflarına Göre Gerekli Test Sıklığı

Ototoksisite izleme protokolleri, standart bir takip takviminden farklı olarak, ilacın vücuda giriş zamanına göre çok sıkı ve spesifik aralıklar belirler:

  • Sisplatin (Kemoterapi İlaçları): Koklear hasar hızı ve ilacın yarı ömrü dikkate alındığında, bazal testin ilk Sisplatin dozundan en geç 24 saat sonra yapılması zorunludur. İzleme testleri ise, işitme eşiklerindeki değişiklikleri yakalamak amacıyla, sonraki her Sisplatin dozundan hemen önce yapılmalıdır.6 Tedavi kürü ne kadar uzun sürerse, bu süreçte yapılan işitme testlerinin sayısı da o oranda artar.
  • Aminoglikozitler (Antibiyotikler): Bu ilaçları alan hastalarda bazal test, ilaç uygulamasından en geç 72 saat sonra yapılmalıdır. Tedavi süresince izleme testleri, her 2–3 günde bir veya en az haftalık olarak tekrarlanmalıdır.6

Bu yoğun izlem zorunluluğu, işitme kaybının ilerlemesini durdurmak için dozaj ayarlanmasına veya ilacın kesilmesine olanak tanıyan kritik bir zaman penceresi yaratır.

Tedavi Sonrası ve Acil Durum Protokolleri

Tedavi sona erdikten sonra dahi izleme devam etmelidir. Hem Sisplatin hem de Aminoglikozit kullanan hastalar için, tedavi kesildikten hemen sonra bir test, ardından 3. ve 6. aylarda takip testleri önerilir.6

Eğer hastada (veya bakım ekibinin fark etmesiyle) işitmede anlamlı bir kayma saptanırsa:

  1. Standartlara göre hemen bir doğrulayıcı retest yapılmalıdır.
  2. İşitme eşikleri stabilize olana kadar testler, en az haftalık periyotlarla sürdürülmelidir.6

Ototoksisite hastalarında test sayısı, tedavinin uzunluğuna bağlı olarak birkaç ay içinde 10’larca kez tekrarlanabilir; bu durum, işitme takibi sıklığı açısından en ekstrem klinik örneği oluşturmaktadır.

Yetişkin ve İleri Yaş Döneminde İşitme Takibi (Presbiakuzi Yönetimi)

Yetişkinlikte işitme değerlendirmesi, genellikle şikayet üzerine veya risk faktörlerinin varlığında başlar.

Rutin Takip ve Presbiakuzi

Presbiakuzi, yaşlanma ile ilişkili ve ilerleyici bir işitme kaybıdır; yaşam kalitesini ciddi şekilde azaltır ve yaş ilerledikçe şiddeti artar.2 Presbiakuzi tanısı konulduktan sonra, bireyin yaşam boyu takip altında olması gerekir.

Sağlıklı yetişkinler için kesin bir yıllık tarama zorunluluğu olmamasına rağmen, özellikle 40 yaş sonrası, gürültüye maruz kalan veya çınlama şikayeti olan bireyler için odyolojik kontrol önerilir.

İşitme Cihazı Rehabilitasyonu ve Uzun Süreli Takip

İşitme cihazı kullanan hastalarda test sıklığı artar. Odyolog, cihazın seçimi, uygulanması ve adaptasyonu süreçlerinden sorumludur.1 Presbiakuzi’nin ilerleyici doğası nedeniyle, cihazın etkinliğini sürdürebilmesi için periyodik ayarlamalar ve odyolojik yeniden değerlendirmeler şarttır.

Klinik pratiğe göre, işitme cihazı kullanan veya işitme kaybı olan yetişkinlerin, cihaz ayarlarının optimize edilmesi ve işitme kaybının ilerleyişinin izlenmesi amacıyla genellikle yılda bir kez veya iki yılda bir odyolojik kontrolden geçmeleri önerilmektedir. Bu süreklilik, yetişkinlikte teşhis konulduktan sonraki test sayısının, kişinin rehabilitasyon ihtiyacı devam ettikçe artmaya devam edeceğini gösterir.

Sonuç: İşitme Testi Sıklığı İçin Bireyselleştirilmiş Yol Haritası

İşitme testi sıklığı, bireyin yaşam döngüsüne ve benzersiz risk profiline göre optimize edilmiş bir protokolü ifade eder. Temel çıkarım, işitme sağlığının korunmasının, tek bir test sayısıyla değil, risk temelli, kanıta dayalı ve süreklilik arz eden bir izleme stratejisiyle yönetildiğidir.

Özetle, işitme testi kaç kez yapılır sorusuna cevap olarak, test sıklığı aşağıdaki gibi özetlenmektedir:

  • Yenidoğan: Risksiz bebekler için minimum 1 kez; yüksek riskli bebekler için 6 aylıkken zorunlu 2. test ve okul çağına kadar yıllık takip.
  • Çocukluk/Ergenlik: 4 yaşından sonra periyodik objektif tarama ve gürültü hasarını tespit etmek için 11-21 yaş arasında minimum 3 kez yüksek frekans taraması.
  • Ototoksisite Hastaları: Cisplatin tedavisi boyunca neredeyse her dozdan önce, Aminoglikozit tedavisi boyunca ise 2-3 günde bir tekrarlanarak, tedavinin uzunluğuna bağlı olarak onlarca kez yapılabilir.
  • İleri Yaş: Presbiakuzi teşhisi ve cihaz kullanımı sonrası genellikle yılda bir kez kontrol.

Rutin test aralıkları dışında, bireyde (veya çocuğun ebeveyninde) işitme, denge veya konuşma gelişimine dair herhangi bir endişe veya ani bir işitme kaybı belirtisi (tinnitus, baş dönmesi vb.) ortaya çıktığında, zaman kaybetmeden bir Odyoloji uzmanına veya Kulak Burun Boğaz hekimine başvurulması, en doğru ve koruyucu davranıştır.

İşitme testleri ne sıklıkla yapılır?

İşitme testlerinin sıklığı, bireyin yaşına, tıbbi geçmişine ve mevcut durumuna göre değişir. Yenidoğanlar için genellikle 1 kez yeterlidir; yüksek risk grubundaki bebekler için ise 6 aylıkken ikinci test ve devamında yıllık takip önerilmektedir. Çocukluk ve ergenlik döneminde ise, 4 yaşından itibaren düzenli tarama yapılmalı, 11-21 yaşları arasında en az 3 kez yüksek frekans testleri uygulanmalıdır. Yetişkinlerde, presbiakuzi tanısı konulduğunda yıllık kontroller önerilmektedir.

Yenidoğanlarda işitme tarama testinin önemi nedir?

Yenidoğanlarda işitme taraması, kalıcı işitme kaybının erken tanı, tedavi ve rehabilitasyonuna olanak tanıdığı için kritik bir halk sağlığı uygulamasıdır. Taramanın amacı, erken tespit ile dil ve konuşma gelişiminin desteklenmesidir; sağlıklı bebeklerde bile işitme kaybı riski göz ardı edilmemelidir.

Yüksek riskli bebeklerde takip süreci nasıldır?

Yüksek risk grubundaki bebekler, ilk tarama testinden sağlık sonucu alsalar bile ek takip protokollerine tabi tutulurlar. Bu bebeklerin, ilk testten sonraki 6 ay içinde ikinci bir işitme testi yaptırmaları zorunludur ve bu izleme süreci çocuk okul çağına gelene kadar devam eder.

Presbiakuzi nedir ve nasıl yönetilir?

Presbiakuzi, yaşlanmaya bağlı olarak gelişen ilerleyici bir işitme kaybıdır. Yaş ilerledikçe, hastaların yaşam kalitesini etkileyebileceği için, presbiakuzi tanısı konduktan sonra düzenli takibe alınmaları önerilmektedir. Genellikle yılda bir kez odyolojik değerlendirme yapılması, cihazların etkinliği ve işitme kaybının ilerleyişinin izlenmesi için önemlidir.

Ototoksisite izleme programları nedir?

Ototoksisite izleme programları, belirli ilaçların (örneğin Sisplatin ve Aminoglikozitler) işitme kaybına yol açma potansiyeline karşı hastaların sürekli olarak test edilmesini gerektiren protokollerdir. Bu programlarda, ilaç uygulamalarının sıklığına bağlı olarak işitme testleri sık aralıklarla yapılmalıdır.

İşitme testleri için hangi yaş aralıklarında tarama önerilmektedir?

İlk işitme testi, yenidoğan bebeklere uygulanmalıdır. 4 yaşına kadar gelişimsel gözlem yapılmalı; 4-21 yaş arası ise, 11-14 yaş, 15-17 yaş ve 18-21 yaş dilimlerinde belirli aralıklarla yüksek frekans testleri yapılması önerilmektedir.

İşitme kaybının belirtileri nelerdir?

İşitme kaybının belirtileri arasında; seslere karşı duyarsızlık, yüksek sesle konuşma ihtiyacı, meydana gelen konuşma güçlükleri ve çevresel seslerin duyulmaması gibi durumlar yer alır. Ayrıca, baş dönmesi ve tinnitus (kulak çınlaması) gibi belirtiler de endişe edilmesi gereken durumlar arasındadır.

İşitme testleri neden önemlidir?

İşitme testleri, erken dönem işitme kayıplarını belirlemek, tedavi ve rehabilitasyon süreçlerinin etkinliğini izlemek için kritik öneme sahiptir. İşitme kaybı, erken teşhis edilmediğinde dil gelişimi ve sosyal etkileşim gibi çok yönlü alanlarda olumsuz etkilere neden olabilir.

Odyologların rolü nedir?

Odyologlar, işitme kayıplarının teşhis ve tedavisinde önemli bir rol oynarlar. İşitme cihazlarının seçimi, uygulanması ve adaptasyonu süreçleri ile hastaların sürekli takibi yapmakla sorumludurlar. Odyologlar, bireylerin işitme sağlığını optimize etmek için gerekli testleri düzenleyerek uygun çözümleri sunarlar.

Kaynakça

1 Gazi Üniversitesi. (2024). Odyoloji Bölümü Tanıtımı.

2 JMS Yeni Yüzyıl Üniversitesi. (n.d.). Presbiakuzi Engelleme Stratejileri ve Tedavi Modaliteleri.

6 American Academy of Audiology. (2017). Applying U.S. national guidelines for ototoxicity monitoring in adult patients: perspectives on patient populations, service gaps, barriers and solutions. Int J Audiol, 57(1):29-41.

7 Seminars in Hearing. (2019). Monitoring Protocols for Cochlear Toxicity. Semin Hear, 40(2):122-143.

3 KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi. (n.d.). Türkiye Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı protokolü sıklık dergipark.

4 Klinik Tıp Dergisi. (n.d.). Ulusal Yenidoğan Tarama Programı.

5 Pediatrics. (2023). Hearing Assessment in Infants, Children, and Adolescents: Recommendations Beyond Neonatal Screening. Pediatrics, 152(3):e2023063288.

6 Applying U.S. national guidelines for ototoxicity monitoring in adult patients: perspectives on patient populations, service gaps, barriers and solutions. PMC6450095.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım

Merhaba ziyaretçi bana ulaşmak istersen eğer akyolhakan50@gmail.com adresinde olacağım. Diğer pr işleri için metokondridestek@gmail.com. instagram.com/lhakanakyol

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir