Bodrum’da Gecikmiş Dil ve Konuşma Terapisi 0537 844 99 31

Çocuğunuzun büyüme yolculuğunda her aşama ayrı bir heyecan ve mutluluk kaynağıdır. Ancak bazı dönemlerde gelişimle ilgili endişeler de ortaya çıkabilir. Bu endişelerden biri de dil ve konuşma gelişimidir. “Çocuğum neden konuşmuyor?”, “Yaşıtları gibi kelimeleri kullanmıyor mu?” gibi sorular birçok ebeveynin aklını meşgul edebilir. Neyse ki, gecikmiş konuşma durumu anlaşılabilecek, değerlendirilebilecek ve profesyonel destekle büyük ilerleme kaydedilebilecek bir konudur.

Bu yazımızda, çocuklarda konuşma gecikmesi nedir, normal dil gelişimi evreleri nelerdir, gecikmenin olası nedenleri ve en önemlisi konuşma terapisi sürecinin nasıl işlediği gibi konuları ele alacağız. Özellikle Bodrum’da gevikmiş dil ve konuşma terapisi arayışında olan aileler için bir rehber olmayı amaçlıyoruz.

Gecikmiş Konuşma Nedir? Normal Dil Gelişimi Evreleri

Çocukların dil ve konuşma becerileri, doğumdan itibaren hızla gelişen karmaşık süreçlerdir. Her çocuk kendi hızında ilerlese de, belirli yaşlarda ulaşılması beklenen bazı temel kilometre taşları bulunur. Gecikmiş konuşma, bir çocuğun kronolojik yaşına ve zihinsel gelişim düzeyine göre beklenenden daha az kelime kullanması, cümle kurmakta zorlanması veya konuşmasının anlaşılmasının güç olması durumudur. Bu, hem dilin anlaşılması (alıcı dil) hem de kendini ifade etme (ifade edici dil) becerilerini kapsayabilir.

Normal dil gelişimini anlamak, bir gecikme olup olmadığını fark etmek açısından önemlidir. İşte yaşa göre beklenen bazı genel gelişim evreleri:

  • 0-12 Ay: Bebekler bu dönemde çıkardıkları seslerle (agulama, cıvıldama), ağlama şekilleriyle, göz teması ve mimiklerle iletişim kurarlar. Yaklaşık 6-9 aylıkken “ba-ba”, “de-de” gibi hece tekrarları başlar. 1 yaş civarında ise ilk anlamlı kelimeler (anne, baba gibi) duyulmaya başlanabilir. Söylenen basit yönergeleri (gel, al gibi) anlamaya başlarlar.
  • 12-24 Ay: Kelime dağarcığı hızla artar. Genellikle 18 aylık bir çocuk yaklaşık 50 kelime kullanabilir. 2 yaşına doğru “anne gel”, “su ver” gibi iki kelimelik basit ifadeler görülür. Resimli kitaplara ilgi artar, vücut bölümlerini gösterebilirler. 2 yaş konuşmuyor endişesi bu dönemde sıkça yaşanır. Eğer 24 aylık bir çocuk hala birkaç kelime dışında anlamlı konuşma yapmıyorsa veya iki kelimeli kombinasyonları yoksa dikkatli olmak gerekir.
  • 24-36 Ay: Cümleler uzamaya başlar (3-4 kelime). “Ben yaptım”, “Bu ne?” gibi basit sorular sorabilirler. Geniş bir kelime dağarcığına sahiptirler. Yaptıkları şeyleri anlatmaya çalışırlar. 3 yaş konuşma geriliği bu dönemde daha belirgin hale gelebilir. Eğer 3 yaşındaki bir çocuk hala akıcı cümleler kuramıyor, isteklerini net ifade edemiyor veya konuşması büyük ölçüde anlaşılmıyorsa profesyonel değerlendirme önerilir.
  • 3-4 Yaş: Daha karmaşık cümleler kurabilir, geçmiş ve gelecek zamandan bahsedebilirler. Kısa hikayeler anlatma girişimleri başlar. Çoğu sesletimi doğru yaparlar, ancak bazı sesler (r, s, z gibi) hala tam oturmamış olabilir. Karşılıklı konuşmaları daha iyi sürdürebilirler.

Bu kilometre taşları ortalama değerlerdir ve her çocukta küçük sapmalar olabilir. Ancak belirgin sapmalar veya gerileme fark edildiğinde bir uzmana başvurmak önemlidir.

Çocuklarda Gecikmiş Konuşmanın Potansiyel Nedenleri

Çocuklarda gecikmiş konuşmanın tek bir nedeni olmayabilir; genellikle birden fazla faktör rol oynayabilir. Nedenin doğru belirlenmesi, uygun tedavi planının oluşturulması açısından kritik öneme sahiptir. İşte sık karşılaşılan potansiyel nedenlerden bazıları:

  • İşitme Kaybı: Dil gelişimi için en temel şartlardan biri duymaktır. Çocuk, çevresindeki sesleri ve konuşmaları iyi duyamazsa, dili öğrenmesi ve konuşmayı taklit etmesi çok zorlaşır. Kısmi veya değişken işitme kayıpları bile konuşmayı etkileyebilir. Bu nedenle, konuşma gecikmesi yaşayan her çocukta ilk olarak işitme testi yapılması büyük önem taşır.
  • Ağız ve Dil Yapısındaki Problemler: Dil bağı kısalığı (ankiloglossi), damak yapısındaki bozukluklar veya diğer ağız içi yapısal problemler, sesleri doğru çıkarmayı engelleyerek konuşma üretimini (artikülasyonu) etkileyebilir.
  • Nörolojik Farklılıklar veya Gelişimsel Gecikmeler: Genel gelişimsel gerilik, otizm spektrum bozukluğu (OSB), zihinsel gelişim geriliği veya motor planlama bozuklukları gibi nörolojik durumlar, dil ve konuşma becerilerinin gelişimini doğrudan etkileyebilir. OSB’de özellikle sosyal iletişim ve dilin karşılıklı kullanımı alanlarında zorluklar görülür.
  • Yetersiz Çevresel Uyaran: Çocuğun bulunduğu ortamda yeterince konuşma, etkileşim, kitap okuma gibi dil becerilerini destekleyecek uyaranın olmaması da gecikmeye yol açabilir. Özellikle günümüzde televizyon, tablet ve telefon gibi ekranlara aşırı maruz kalmak, çocukların karşılıklı iletişim kurma, taklit etme ve yeni kelimeler öğrenme fırsatlarını azaltarak dil gelişimini olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak görülmektedir.
  • Çok Dilli Ortam: Aile içinde birden fazla dil konuşulması tek başına bir gecikme nedeni değildir ve sanılanın aksine çocuğun dil öğrenme potansiyelini artırabilir. Ancak, dillere dengesiz maruziyet veya ebeveynlerin dilleri karıştırması gibi durumlar başlangıçta bir miktar kafa karışıklığına yol açsa da bu durum genellikle gerçek bir gelişimsel gecikme değildir ve zamanla düzelir. Önemli olan her dile yeterli ve tutarlı maruziyet sağlamaktır.
  • Psikolojik Faktörler: Nadiren de olsa, ciddi kaygı, travma veya seçici mutizm gibi psikolojik durumlar da konuşmayı etkileyebilir.

Unutulmamalıdır ki, bu nedenlerden hangisinin veya hangilerinin etkili olduğunu belirlemek için uzman bir değerlendirme şarttır.

Tehlike Sinyalleri: Çocuğunuzun Konuşma Gelişiminde Ne Zaman Endişelenmeli?

Erken müdahale, gecikmiş konuşmada elde edilecek başarıyı doğrudan etkileyen en önemli faktördür. Bu nedenle, ebeveynlerin potansiyel tehlike işaretlerini bilmesi ve fark ettiklerinde vakit kaybetmeden profesyonel destek alması kritiktir. “Bekleyelim, zamanla düzelir” yaklaşımı, bazen değerli ayların veya yılların kaybına neden olabilir.

İşte yaşa özel dikkat edilmesi gereken “kırmızı bayraklar” veya endişe edilmesi gereken durumlar:

  • 12 Ay Civarı: Çıkardığı seslerle dikkat çekmeye çalışmıyorsa, ismine tepki vermiyorsa, basit talimatları (gel, al) anlamakta güçlük çekiyorsa veya “agu” gibi ses tekrarları yapmıyorsa.
  • 15-18 Ay Civarı: Tek kelimeler (anne, baba dışında anlamlı kelimeler) kullanmıyorsa, işaret parmağıyla istediklerini gösteremiyorsa veya ilgisini çeken şeyleri sizinle paylaşmıyorsa.
  • 24 Ay (2 Yaş) Civarı: Hala birkaç kelime dışında anlamlı konuşması yoksa, iki kelimelik basit kombinasyonlar (anne su, baba gel) kuramıyorsa, söylenen basit yönergeleri (topu at, bardağı ver) anlamakta güçlük çekiyorsa veya çevresindeki nesnelerin, kişilerin ismini öğrenmeye ilgi göstermiyorsa. 2 yaş konuşmuyor durumu önemli bir sinyaldir.
  • 36 Ay (3 Yaş) Civarı: Basit cümleler (en az 3 kelimeli) kuramıyorsa, isteklerini veya yaşadıklarını basit cümlelerle ifade edemiyorsa, konuşması büyük ölçüde sadece aile üyeleri tarafından anlaşılabiliyorsa, sürekli aynı sesleri veya kelimeleri tekrarlıyorsa, karşılıklı konuşma başlatmakta veya sürdürmekte zorlanıyorsa. 3 yaş konuşma geriliği daha derinlemesine bir değerlendirme gerektirir.
  • Her Yaşta: Çocuğun konuşmasında ani bir gerileme olması, daha önce kullandığı kelimeleri veya cümleleri artık kullanmaması, iletişim kurmaktan belirgin şekilde kaçınması, sosyal etkileşimde zorlanması veya sesleri doğru çıkarmada aşırı zorluk yaşaması da dikkate alınması gereken durumlardır.

Bu işaretlerden bir veya birkaçını fark ederseniz, ilk adımınız çocuğunuzun çocuk doktoruna başvurmak olmalıdır.

Yazar Hakkında
Toplam 221 yazı
Hakan Akyol
Hakan Akyol
Merhaba ziyaretçi bana ulaşmak istersen eğer akyolhakan50@gmail.com adresinde olacağım. Diğer pr işleri için metokondridestek@gmail.com. instagram.com/lhakanakyol
Yorumlar (Yorum yapılmamış)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×

Bir Şeyler Ara