Yazının içerisinde neler var?
I. Denge ve Vestibüler Fonksiyon ile Dil Gelişimi Arasındaki Doğrudan İlişki
Kaynaklar, denge yeteneği ile konuşma ve dil gelişimi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir (*).
- 5 Yaşındaki Çocuklarda Korelasyon: Bir boylamsal çalışma, denge becerileri ile 5 yaşındaki çocuklarda belirli bir konuşma ve dil gelişimi düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon olduğunu tespit etmiştir (*).
- Vestibüler Duyunun Rolü: Araştırma sonuçları, vestibüler duyuyu bir çocuğun olgunlaşmasının başka bir parametresi olarak kabul etmenin önemini vurgulamaktadır (*).
- Ritim Algısı: Vestibüler, dokunsal (tactile) ve somatosensoriyel (VTS) ritim algısının bebeklik döneminde dil edinimi üzerinde rolü olduğu incelenmiştir (*).
- VTS algısının erken işleme süreçlerinde kritik bir rol oynadığı belirtilmektedir (*).
- Fonolojik ve Prozodik İşleme: VTS ritmik yeteneklerinin, dilsel işleme (özellikle fonolojik ve prozodik işleme) üzerindeki yordayıcı etkisi araştırılmıştır (*).
- Bu sonuçlar, ritmin dil edinimi üzerindeki duyular arası (dokunmadan işitmeye) ve alanlar arası (müzikten dile) etkileri açısından tartışılmaktadır (*).
II. İşitme Kaybı ve Eşzamanlı Vestibüler Bozuklukların Etkileri
Sensörinöral işitme kaybı ve buna eşlik eden vestibüler bozukluğa sahip çocuklarda gelişimsel zorluklar gözlemlenmektedir (*).
- Motor Gecikme ve Denge Sorunları: Bu çocuklarda ilerleyici motor gelişim gecikmesi ve postüral kontrol bozuklukları mevcuttur (*).
- Motor Gelişim, Dilin Yordayıcısıdır: Genel olarak, görsel-motor entegrasyon ve motor gelişimin, konuşulan dil performansı için yordayıcılar olduğu öne sürülmektedir (*).
- Müdahalenin Etkisi: Her ne kadar bir çalışma, egzersiz müdahalesinin (görsel ve somatosensoriyel fonksiyonu ve denge eğitimini vurgulayan) motor gelişim skorlarında önemli iyileşmeler sağladığını gösterse de (*), bu çalışmada dil gelişimi faaliyetlerine odaklanan bir plasebo grubu da kullanılmıştır (*).
- Bu, dil gelişiminin bu popülasyonda önemli bir zorluk alanı olduğunu işaret eder (*).
III. Koklear İmplant (CI) ve Erken Müdahalenin Faydaları
İşitsel bozukluklar, özellikle erken dönemde, dil gelişimi üzerinde doğrudan etkilere sahiptir (*). Koklear implant (CI) gibi müdahalelerle bu etkiler azaltılabilmektedir.
- Erken İyileşme: Koklear implant uygulanan (Mandarin Çincesi konuşan) çocukların, erken işitsel ve dil gelişiminde önemli iyileşmeler gösterdiği belirtilmiştir (*).
- Bu iyileşmeler, normal gelişimsel yörüngeleri takip etse de, normatif değerlerle karşılaştırıldığında bir boşluk hala mevcuttu (*).
- Erken İmplantasyonun Önemi: İmplantasyon yaşı ve sosyoekonomik durum, erken aşamada daha iyi işitsel ve dil becerilerinin tutarlı yordayıcılarıdır (*).
- Erken implantasyon daha büyük fayda ile ilişkilidir (*.
- Tek Taraflı İmplantasyon: Tek taraflı koklear implant uygulanan çocuklarda da, operasyon sonrası konuşma ve dil gelişimi (SaL) skorlarında iyileşme görülmüştür (*).
IV. Duyusal Temsil ve Dil Esnekliği Üzerine Teorik Bakış Açısı
Öte yandan, duyusal mekanizmaların ve dil davranışının olgunlaşması arasındaki ilişkinin tam olarak anlaşılamadığı da belirtilmiştir (*).
- Duyusal Bilginin Tek Kaynak Olmaması: Manuel olarak iletişim kuran (örneğin işaret dili kullanan) kişiler arasında oldukça gelişmiş dil sistemlerinin varlığı, herhangi bir dil sisteminin gelişimi için tek bir duyusal bilgi kaynağının kesinlikle gerekli olmadığını hatırlatmaktadır (*).
- Beynin Esnekliği: İşitme engelli bireylerin dil sistemlerinin görece bütünlüğü, dil organizasyonundan sorumlu mekanizmaların duyusal girdideki önemli değişikliklere karşı nispeten bağışık olduğunu güçlü bir şekilde düşündürmektedir (*).
- Beyin mekanizmalarının, dil davranışını oluşturmak için, büyük ölçüde zayıflamış bir duyusal temsile bile uyum sağlayacak kadar esnek olabileceği düşünülmektedir (*).
- (Ancak bu yorumlar genellikle edinilmiş işitme kaybı olan kişiler üzerindeki çalışmalara dayanmaktadır ve doğuştan işitme kaybı vakalarında eşzamanlı duyusal olmayan bozukluklar olabileceği konusunda dikkatli olmak gerekir) (*).
Özet Kapanışı
Kaynaklar, denge ve vestibüler fonksiyonun sadece motor gelişimle değil, aynı zamanda konuşma ve dil gelişimi ile doğrudan ilişkili olduğunu (*) ve özellikle ritim algısı yoluyla dil edinimini etkileyebileceğini gösteriyor (*). İşitsel sistemdeki bozukluklar ise, erken müdahale (CI) ile önemli ölçüde hafifletilebilecek dil gelişimsel zorluklara yol açmaktadır (*, *).
