İnsanlık Ay’a Ayak Bastı
Rusların Yuri Gagarin’i ve Amerikalıların Alan Shepard’ının Nisan ve Mayıs 1961’deki uçuşlarından bir buçuk yıl kadar sonra, ABD başkanı Kennedy’nin 12 Eylül 1962 tarihinde Houston’daki Rice Stadyumu’nda yaptığı “Ay Konuşması”nı takiben hız kazanan Ay’a insanlı araç gönderme çalışmaları, Kennedy’nin söylediği gibi 60’lı yıllar bitmeden bu hayalin başarıyla gerçekleşmesini sağlayacaktı.
60’ların sonuncu yılında, devasa Saturn-V roketinin ilk insanlı uçuşuyla Apollo-8’i Ay’a kadar göndermek şeklindeki cesur kararın NASA tarafından verilmesinin üzerinden sadece yedi ay geçmişti. 16 Temmuz sabahında, Apollo-11 astronotları Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins, Kennedy Uzay Üssü’nde bulunan Fırlatma Kompleksi 39A’daki bir başka Saturn-V’in üzerinde oturuyordu. Üç aşamalı 110 metrelik roket, onları uzaya götürecek ve tarihe geçirecekti. Doğu Yaz Zamanı’na göre saat tam 9:32‘de motorlar ateşlendi ve Apollo-11 kuleden ayrıldı. Yaklaşık 12 dakika sonra, mürettebat Dünya yörüngesindeydi.
Dünya’nin çevresinde birbuçuk tur attıktan sonra, uçuş kontrolörlerinin “Ay’a Geçiş Enjeksiyonu” dedikleri şeyi yapmak için, yani rotayı Ay’a çevirmek için Apollo-11 başlama iznini aldı. Üç günün ardından, mürettebat Ay yörüngesindeydi. Bundan bir gün sonra ise Armstrong ile Aldrin, Kartal (İng. Eagle) adlı Ay modülüne geçerek alçalışa başladı; Collins ise kumanda modülü “Columbia“nın içinde yörüngede kaldı.
Kartal’ın Dinginlik Denizi’ne (İng. Sea of Tranquility) iniş vakti geldiğinde, Armstrong manüel olarak geminin taşlı bir alanı geçmesini sağladı ve bu tuhaf kuş, bilgisayarın verdiği alarm sesleri arasında Ay’ın yüzeyine kondu. Alarmların nedeninin, bilgisayarın aynı anda çok fazla şey yapmaya çalışıyor olması olduğu sonradan anlaşıldı. O 20 Temmuz günü saat 16:17‘de Ay Modülü inişini tamamladığında, sadece 30 saniyelik daha yakıtı kalmış durumdaydı.
Armstrong üsse şöyle seslendi: “Houston, burası Dinginlik Denizi. Kartal indi.” Gerilim tırmanmışken duydukları bu sözlerle, uçuş kontrol odasındaki ekip coşku içinde birbirine sarılarak sevinç gözyaşları dökmeye başladı. Kontrolörlerden biri mürettebata şöyle yanıt verdi: “Bir sürü kişi morarmaya başlamak üzereydi, şimdi yeniden nefes almaya başladık. Çok teşekkürler!”
Saatler 22:56‘yı gösterdiğinde, Armstrong bir başka gök cismine adım atacak ilk insan olmaya hazırdı. Yarım milyardan fazla insanın televizyona kilitlendiği o anlarda merdiveni aşağı uzattı ve tarihe geçen o sözler ağzından döküldü: “İnsan için küçük, insanlık için büyük bir adım bu.” Kısa süre sonra Aldrin de ona katıldı ve Ay yüzeyinin kısa fakat güçlü bir tanımını yaptı: “Muhteşem harabe.” İkibuçuk saat boyunca yüzeyi inceleyip, örnek topladılar ve fotoğraf çektiler.
Arkalarında bir Amerikan bayrağı, yaşamını yitiren Apollo-1 mürettebatının onuruna bir arma ve Kartal’ın bacaklarından birinin üzerinde bir levha bıraktılar. Levhanın üzerinde şu yazı vardı: “Burada Dünya gezegeninden insanlar ilk kez Ay’a ayak bastı. Temmuz 1969 M.S. Tüm insanlık için iyi niyetle geldik.” Son cümle, 1958 tarihli Ulusal Havacılık Uzay Anlaşması’nda geçen ilke ve amaç deklarasyonundan türetilmişti: “Kongre burada Birleşik Devletler’in ilkesinin şu olduğunu deklare eder: Uzaydaki etkinlikler, tüm insanlığın yararı için iyi niyetli amaçlara adanmak zorundadır.”
24 Temmuz günü, üç astronot Hawaii yakınlarına sağ-salim iniş yaptı. Jules Verne’in 1865 yılında yayımladığı “Dünya’dan Ay’a” (diğer adıyla “Ay’a Yolculuk”) adlı bilimkurgu öyküsü kurgu olmaktan çıkmış, Kennedy’nin hayali gerçekleşmiş, tüm insanlığı temsilen iki kişi Ay yüzeyinde dolaşmış ve sonra eve geri dönmeyi başarmıştı. İlk inişi izleyen 3,5 yıllık süre zarfında 10 başka kişi daha Ay yüzeyine ayak izlerini bıraktı: Pete Conrad, Alan Bean, Alan Shepard, Edgar Mitchell, David Scott, James Irwin, John W. Young, Charles Duke, Harrison Schmitt ve Eugene Cernan. Aralık 1972‘de, son Apollo uçuşunun kumandanı Cernan, Ay yüzeyini terk ederken şu sözleri sarf etmişti: “Geldiğimiz gibi gidiyoruz ve kısmetse öyle de geri döneceğiz; tüm insanlık için iyi niyetle ve umutla.”
Adını Yunan mitolojisindeki tanrılardan biri olan Apollo’dan alan proje, toplamda 12 insanı Ay yüzeyinde dolaştırmayı başararak 1972 yılında sona erdi ve insanlar bir daha Ay’ı ziyaret etmedi. Şimdi ise yeni bir insanlı Ay programı başlatıldı: Artemis projesi. Yeni projenin adı da Yunan mitolojisinden geliyor; Artemis, Apollo’nun ikiz kardeşi olan tanrıça. 2024 yılında uydumuza yeniden insanların inmesini amaçlayan Artemis projesi kapsamında, adına yaraşır şekilde bu kez Ay’a iniş yapanlar arasında kadınlar da olacak.